24 Haziran 2009 Çarşamba, 16:27
yaz gelsin denize gidelim güneşlenelim derimiz melanin sentezlesin diye diye sezonu açtım nihayet:)
bütün kışı hukuk,ekonomi,türkçe , matematik ve bilimum sıkıcı ders notlarıyla geçirdikten sonra gözüm döndü resmen yazın gelişiyle
attım kendimi kızgın kumlardan serin sulara..tam bir güneş görgüsüzü olarak,
güneş deniz kum sitenin devasa havuzu şezlonglar şemsiyeler derken çektim enn güzel bikinimi
yattım güneşin tam bağrına vıcık vıcık kremlendim döndüm güneşe yüzümü,
.herşey güzeldi deniz, kum , havuz, güneş , oldum olası nefret ettiğim güneş kremleri bile güzel görünüyordu gözüme ama yine her yaz yaptığım o korkunç hatayı yapmıştım…
hangi mantık ürünüdür yüz üstü güneşlenirken sırt bölgelerinin de yanmasını beklemek... işte allah kimseyi tatile gidememekle terbiye etmesin:)
ön tarafım hafif kırmızılıkla koyulaşmış kavrukumsu bir ton arka tarafım bembeyaz...
neyse ki diğer günlerde homojen şekilde güneşlenerek farkı kapattım ama her yıl inatla aynı şeyi neden yapıyorum o da benim anlamadığım bir mevzu..
allahtan ki güneş görgüsüzü olan tek ben değildim şezlonglar oluk oluk kız kaynıyordu bol yağlı güneş kremlerini sürüp vıcık vıcık terleyene kadar güneşlenen kızlar hemde <>
fotograf makinemi götürmediğime pişman olma sebebimdirr bu kızlar:)
buarada tuhaf bir şekilde fark ettiğim bir şeyde artık yaz aşkı sezonunun açılmıyor olması <>
,Sanırım benim kuşağımın bir klasiğiydi bu ya da ben artık kazık kadar kız oldum modundayım da son 3 yıldır etrafta dönen dolapları fark edemiyorum:)
neyse ilkokulda her tatil dönüşü yaptığımız gibi tatil anılarımı anlatmayacağım daha fazla nispet yapar gibi:)
tamam çok eğlenmiş dinlenmiş bronzlaşmış rahatlamış olabilirim ama bu insanlara nispet yapmamı gerektirmez öyle değil mi:)
gelelim diyet olayıma.. her ne kadar :
-aaa bugün çok yüzdüm çok kalori kaybettim dirençsiz kalmayım biraz daha makarna alayım desemde
- akşam nasılsa yürüyoruz biraz daha yemekten bir şey çıkmaz diye ikinci tabağımı tepeleme doldurma girişiminde de bulunsam tatlıya hiç prim yaptırmadım:)
tatlısız geçirdiğim 3. haftanın içindeyim..
Olurda olmadık bir zamanda pat diye düşersem künefe ve baklava aromalı şekerli su dolu serum verin bana:))
Ve bir tatil klasiği olan kilo alıp gelme rituelim bu yıl bozuldu.. mutluyum huzurluyum baskülümle barışığım artık:)
Ama bu verilmesi gereken 8 kilodan 2sini verdiğim ve hala 6sını vermem gerektiği gerçeğini saklamıyor…
…………….sözlük…………
havuz: klor + sidik + h2O
yaz aşkı : genelde 17/23 yaş arasında yaşanan kisa oldugu icin mi cok guzel yoksa cok guzel oldugu icin mi kisacik geliyo acaba diye düşündüren , tatil suresince etkileyici tum unsurlarin hormon desteğiyle insan üzerinde yarattigi bir tur halüsinasyondur
bütün kışı hukuk,ekonomi,türkçe , matematik ve bilimum sıkıcı ders notlarıyla geçirdikten sonra gözüm döndü resmen yazın gelişiyle
attım kendimi kızgın kumlardan serin sulara..tam bir güneş görgüsüzü olarak,
güneş deniz kum sitenin devasa havuzu şezlonglar şemsiyeler derken çektim enn güzel bikinimi
yattım güneşin tam bağrına vıcık vıcık kremlendim döndüm güneşe yüzümü,
.herşey güzeldi deniz, kum , havuz, güneş , oldum olası nefret ettiğim güneş kremleri bile güzel görünüyordu gözüme ama yine her yaz yaptığım o korkunç hatayı yapmıştım…
hangi mantık ürünüdür yüz üstü güneşlenirken sırt bölgelerinin de yanmasını beklemek... işte allah kimseyi tatile gidememekle terbiye etmesin:)
ön tarafım hafif kırmızılıkla koyulaşmış kavrukumsu bir ton arka tarafım bembeyaz...
neyse ki diğer günlerde homojen şekilde güneşlenerek farkı kapattım ama her yıl inatla aynı şeyi neden yapıyorum o da benim anlamadığım bir mevzu..
allahtan ki güneş görgüsüzü olan tek ben değildim şezlonglar oluk oluk kız kaynıyordu bol yağlı güneş kremlerini sürüp vıcık vıcık terleyene kadar güneşlenen kızlar hemde <>
fotograf makinemi götürmediğime pişman olma sebebimdirr bu kızlar:)
buarada tuhaf bir şekilde fark ettiğim bir şeyde artık yaz aşkı sezonunun açılmıyor olması <>
,Sanırım benim kuşağımın bir klasiğiydi bu ya da ben artık kazık kadar kız oldum modundayım da son 3 yıldır etrafta dönen dolapları fark edemiyorum:)
neyse ilkokulda her tatil dönüşü yaptığımız gibi tatil anılarımı anlatmayacağım daha fazla nispet yapar gibi:)
tamam çok eğlenmiş dinlenmiş bronzlaşmış rahatlamış olabilirim ama bu insanlara nispet yapmamı gerektirmez öyle değil mi:)
gelelim diyet olayıma.. her ne kadar :
-aaa bugün çok yüzdüm çok kalori kaybettim dirençsiz kalmayım biraz daha makarna alayım desemde
- akşam nasılsa yürüyoruz biraz daha yemekten bir şey çıkmaz diye ikinci tabağımı tepeleme doldurma girişiminde de bulunsam tatlıya hiç prim yaptırmadım:)
tatlısız geçirdiğim 3. haftanın içindeyim..
Olurda olmadık bir zamanda pat diye düşersem künefe ve baklava aromalı şekerli su dolu serum verin bana:))
Ve bir tatil klasiği olan kilo alıp gelme rituelim bu yıl bozuldu.. mutluyum huzurluyum baskülümle barışığım artık:)
Ama bu verilmesi gereken 8 kilodan 2sini verdiğim ve hala 6sını vermem gerektiği gerçeğini saklamıyor…
…………….sözlük…………
havuz: klor + sidik + h2O
yaz aşkı : genelde 17/23 yaş arasında yaşanan kisa oldugu icin mi cok guzel yoksa cok guzel oldugu icin mi kisacik geliyo acaba diye düşündüren , tatil suresince etkileyici tum unsurlarin hormon desteğiyle insan üzerinde yarattigi bir tur halüsinasyondur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder